Allah bizlere birçok nimetler vermiştir. Bizler, verdiği bu nimetlere karşılık Allah a şükretmeliyiz. Verdiği nimetler sebebiyle onu anmalıyız.
Dua, insanın Allah katındaki değerini artırır. Ey Muhammed, de ki: Duanız olmasa Rabbim size niye değer versin. (Furkan, 77) ayeti bunu belirtmektedir.
Dua ettiğimde içim ferahlar. Kendimi rahatlamış ve mutlu hissederim. Çünkü dua, beni Allah'a yakınlaştırır.
Ben, Yüce Allah'a olan inancımı, sevgimi dualarımla pekiştiririm. Dua ve ibadetlerim sayesinde Allah'ın beni daha çok sevdiğine ve kötülüklerden koruduğuna inanırım. Annemin, babamın ve yakınlarımın benim sağlıklı ve başarılı olmam için dua ettiklerini görüp duydukça, onlara karşı sevgi ve saygım artar. Ben de onların sağlıklı ve mutlu bir hayat geçirmeleri için dua ederim. Bunun doğal bir sonucu olarak ailemde birlik ve beraberlik duyguları gelişir.
Arkadaşlarım ve tüm insanlık için de sağlıklı ve başarılı olmaları için dua ederim. Arkadaşlarıma yaptığım dualarla onlar bana yakınlık hissederler. Onların bana ettikleri dua sebebiyle de ben onlara kendimi yakın hissederim.
Kısaca, dualarım beni Yüce Allah'a yaklaştırdığı gibi anneme, babama, yakınlarıma ve arkadaşlarıma da yaklaştırır. Onların da bana yakın olmalarını sağlar. Bundan büyük bir mutluluk duyarım.
Duaya neden ihtiyaç duyduğumuzu maddeler halinde açıklayabiliriz.
-Allah'a yakın olmak, onun sevdiği ve razı olduğu bir kul olmak için dua ederiz.
-Alah'ın verdiği nimetlere şükretmek için dua ederiz.
-Kötülüklerden, bela ve afetlerden korunmak için dua ederiz.
-İyi bir insan olmak, güzel ahlak ve davranışlara sahip olmak, doğru yoldan ayrılmamak için dua ederiz.
-Dileklerimizi ve isteklerimizi gerçekleştirmesi için Allah'a dua ederiz. (A.K.)
gerçekten süper bişey din öğretmeni bunu çok beğendi hatta ve hatta bana dediki aferin esra cım ödevin süper olmuş sınıfta birtek seninki güzel olmuş ve gülbeninki dedi çünkü gülbende benimkinin aynısını yapmıştı çooookkkkkk tşk ederim,
DUA KAVRAMI
Kuranı Kerimde Furkan Suresinin en son ayetinde 25/77 de yer alan:
25/77 قُلْ مَا يَعْبَٶُا بِكُمْ رَبّٖى لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
25/77 Kul ma ya'beu bi kum rabbi lev la duaukum fe kad kezzebtum fe sevfe yekunu lizama.
De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! …
Duanız olmazsa değeriniz yok, duanız varsa değeriniz var. Peki dua ne demek, ne anlamda kullanılmış, duadan ne anlamalıyız.
"Dua kul ile Allah arasında bir diyalog anlamını taşır. Bir başka söyleyişle dua; sınırlı, sonlu ve âciz olan varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi ile kurduğu bir köprüdür. Duâ, insanın kendi kendine yetmediğinin ifadesidir. Dua, Allah'a çıkarılmış dâvettir. Dua, insanın kendi kendine yetmediğini bilmesidir. "Dua, var gücünü, olanca çabasını harcayıp bitiren insanın Allah'a saldığı "imdat" sayhasıdır(A Kalkan)".
Dua, insanın Allah karşısında esas duruşudur. Dua Kulluğun iliğidir. Dua eden kalp Allah'la diyalog halindedir. Allah insan ilişkisinde çift boyutlu bir özelliğe sahiptir, kulluk insanın Allah'a duası, vahiy Allah'ın insana duasıdır. Dua kulluktur, kulluk duadır(İslamoğlu)".
"Duâ bir yükseliştir. Her dua ruhtan bir filizin yeşermesi, boy sürmesidir. Dua, fâni maddeden mana sonsuzluğuna doğru bir sıçrayıştır. Dua, hesaplaşma ile birlikte ruhun nur denizlerinde yıkanmasıdır; temizlenmesi ve güçlenmesidir. Dua, bir yeniden doğuştur. Dua, sessiz inilti, gürültüsüz feryattır. Dua, en manalı sessizliktir. (A Kalkan)".
"Sözlükte dua çağırmak, yalvarmak, davet etmek, ileri sürmek, celbetmek, istemek, teklif etmek, teşvik etmek, sevk etmek, hatırlatmak, namaz kılmak, bir şey için Allah'a yalvarmak, bir şeye karşı Allah'tan yardım dilemek, propaganda yapmak, meydan okumak, referans göstermek manalarına gelmektedir Bayraklı".
Cahiliye dönemi arapları hayvanlarını sağdıkları zaman hayvanın memelerinde hayvanı daha fazla süt yapmaya teşvik amacıyla az bir miktar süt bırakırlardı. Bu bırakılan süte (الداعية) El-da'iye (çağıran/dua eden) adı verilirdi. (daha fazla sütü çağıran) Bu anlamda insanın duası da; onun ilerdeki iyi, güzel performansını arttıracak olan duygularının mahmuzlanmasıdır (YB)
"Duâ ile en gizli, en mahrem duygularımızı dile getirir, içimizi boşaltır, ümidimizi kuvvetlendirir, korkularımızı hafifletiriz. Duâ, içimize eşsiz bir rahatlık verir, gerginliklerimizi giderir. Duâ ile kendimizi Allah'a daha yakın hissederiz. Duâsız bir insan, ışıksız bir mahzene benzer. Duâsız insan, yalnızlığın karanlık hapishanesi içinde çırpınan bir zavallıdır. Duâ ile benlik duvarlarını aşabiliriz. Çünkü duâ, engel ve uzaklık tanımaz. Zaman ve mekânlar ona engel olamaz. Duâ ile sonsuz aczimizi yüce Allah'ın sonsuz kudretine bağlama saâdetine ereriz. Duâ ile ruh gücümüzü kanatlandırırız. Duâda iç varlığımız aydınlanır. Duâda kendi gücümüzle değil; Allah'ın sonsuz gücüyle iç ve dış düşmanlarımıza meydan okuruz. (A Kalkan)".